Ayaklarınızın güzel görünmesi için bazı temel noktalara dikkat etmelisiniz. Ayak bakımının birinci ve en temel şartı ise pedikür yapmak. Pedikür, hem ölü hücre tabakasının atılımını hem de daha bakımlı ayaklara kavuşmanızı sağlar.
Pedikür ile ayaklarda oluşan nasır, çatlak, tırnak batması gibi sorunlardan kısa sürede kurtulabilirsiniz. Pedikürü bir salonda yaptırabileceğiniz gibi kendiniz de yapabilirsiniz. Ama doğru sırayı izlemek şart.
Pedikür önemli
İlk olarak ayaklarınızı sabunlu ılık suda yarım Saat kadar bekletin. Nemini aldıktan sonra, ayak törpüsüyle ölü derilerinizi alın. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.
Daha sonra tırnak etlerinizi törpünün ucuyla geriye itin. Bir pens ya da tırnak makası yardımıyla etlerinizi dikkatlice kesebilirsiniz de. Tırnaklarınızı törpüyle şekillendirdikten sonra, parlak ve pembe bir görünüm alması için tırnak yüzeyi için özel olarak geliştirilmiş törpüyle törpüleyin.
Daha sonra, ayaklarınızın üst derisinin de pürüzsüz olması amacıyla ayaklar için özel olarak formüle edilmiş peeling kremi sürün. İyice ovaladıktan sonra yıkayın. Tırnak güçlendirici bir jel ya da cilanın ardından ojenizi sürerek pedikürünüzü tamamlayın.
Canlandırıcı ve besleyici öneriler
Kuruyan, çatlayan ve şişen ayaklarınız için arada bir özel bakımlar yapmak da yerinde olur. İşte size birkaç öneri: Ayaklarınızın sürekli şişmesinden rahatsız oluyorsanız, Bitki banyolarından yararlanabilirsiniz.
Bunun için, bir Litre suda iki avuç papatya ve bir adet Limon kabuğunu kaynatıp soğumaya bırakın. Ayaklarınızı bu suyun içinde yarım saat kadar bekletin. Şişlerin indiğini, ayak derinizin canlandığını göreceksiniz.
Kuruyan, pul pul ayrılan tırnaklarınız içinse, gliserinden faydalanabilirsiniz. Birkaç damla saf gliserinle eşit miktardaki limon suyunu karıştırın. Bu karışımı her Gün tırnaklarınıza sürün. Canlı, parlak ve sağlıklı tırnaklar için bundan daha iyi bir yol olamaz.
Soğuk parafin
İşte sağlıklı ve pürüzsüz ayaklara kavuşmanın başka bir yolu! Yumuşak ve bakımlı ayaklar için uygulanan özel yöntemin adı, soğuk parafin. Öncelikle ayaklara peeling uygulanarak ölü hücre tabakası atılımı sağlanıyor.
Daha sonra parafin sürülerek ayak paketleniyor ve 20 Dakika bekletiliyor. Açıldıktan sonra krem sürülüyor. Sonrasında pamuk gibi ayaklara sahip oluyorsunuz.
Ayak çatlakları için…
Daha çok kuru ciltlerin problemi olan çatlaklar, topuk ve ayak tabanında görülür. Ayakları yıkadıktan sonra kurulamamak, yalınayak gezmek, küçük terlik giymek gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar.
Her banyodan sonra ponzo taşıyla yumuşak hareketlerle ölü deriyi temizleyin. Çatlak bölgeleri, içeriğinde E vitamini ve jojoba yağı bulunan ayak kremleriyle gün boyu sık sık kremleyin. Çatlaklarınız kaybolana dek, sürekli çorap ve kapalı ayakkabı giyin.
Nasırlarınız canınızı sıkmasın
Bütün kış ayaklarımız botların, çizmelerin içinde kaldı. Üstelik küçük ve yanlış ayakkabı seçiminden dolayı ayakların bazı yerlerinde sertleşmeler oluşur.
Açık ayakkabı ve terlikleri nasırlı ayaklarla giymek de hoş olmaz. Nasır size çok Ağrı vermiyorsa pedikür yaptırarak bu sorundan kurtulmanız mümkün. Ancak problem yaratıyorsa siz en iyisi özel nasır bakımları yaptırın. Yazı rahat karşılayın.
Oluşmasını önlemek için: Her banyodan sonra bolca krem sürün. Yumuşak derili ve geniş tabanlı ayakkabılar seçin. Eczanelerde satılan, küçük flaster ve solüsyonlardan yararlanın.
Kalıcı ojeler
Tırnaklarınızdaki ojelerin uzun süre dayanması için 3 öneri:
Doğru günü seçin
Tırnak bakımınızı yaptığınız gün oje sürmemeye özen gösterin. Özellikle tırnak etlerini ve kenarlarını temizlediğiniz gün bu işten kaçının. En iyisi oje sürme işini bir gün sonrasına bırakın.
Ojeyi doğru sürün
Öncelikle koruyucu bir baz kullanarak oje sürme işlemine başlayın. 5 dakika bekleyin. Arkasından ojeyi tek kat sürün ve ikinci katı sürdükten sonra yine 5 dakika bekleyin.
Ojeyi doğru kurutun
İyi kurumuş bir oje çok daha uzun dayanır. En son katı sürdükten sonra yaklaşık 30 dakika beklemenizde fayda var.
Ayaklarınızı süsleyin
Bütün bakımları tamamladıktan sonra sıra geldi süslemeye. Yazın ayaklar ojesiz olmaz. Yeni sezonda ağırlıklı renkler kırmızı ve pembe tonları moda. Bir de ayak süslemeleri çok moda. Tırnak küpeleri, çıkartmalar, süsleme boyaları bunlardan sadece birkaçı.
“Frech” (Öne beyaz şerit üzerine açık renk oje) ise her zaman temiz, bakımlı, güzel ayaklar için tercih edilebilir.
Pedikür ile ayaklarda oluşan nasır, çatlak, tırnak batması gibi sorunlardan kısa sürede kurtulabilirsiniz. Pedikürü bir salonda yaptırabileceğiniz gibi kendiniz de yapabilirsiniz. Ama doğru sırayı izlemek şart.
Pedikür önemli
İlk olarak ayaklarınızı sabunlu ılık suda yarım Saat kadar bekletin. Nemini aldıktan sonra, ayak törpüsüyle ölü derilerinizi alın. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.
Daha sonra tırnak etlerinizi törpünün ucuyla geriye itin. Bir pens ya da tırnak makası yardımıyla etlerinizi dikkatlice kesebilirsiniz de. Tırnaklarınızı törpüyle şekillendirdikten sonra, parlak ve pembe bir görünüm alması için tırnak yüzeyi için özel olarak geliştirilmiş törpüyle törpüleyin.
Daha sonra, ayaklarınızın üst derisinin de pürüzsüz olması amacıyla ayaklar için özel olarak formüle edilmiş peeling kremi sürün. İyice ovaladıktan sonra yıkayın. Tırnak güçlendirici bir jel ya da cilanın ardından ojenizi sürerek pedikürünüzü tamamlayın.
Canlandırıcı ve besleyici öneriler
Kuruyan, çatlayan ve şişen ayaklarınız için arada bir özel bakımlar yapmak da yerinde olur. İşte size birkaç öneri: Ayaklarınızın sürekli şişmesinden rahatsız oluyorsanız, Bitki banyolarından yararlanabilirsiniz.
Bunun için, bir Litre suda iki avuç papatya ve bir adet Limon kabuğunu kaynatıp soğumaya bırakın. Ayaklarınızı bu suyun içinde yarım saat kadar bekletin. Şişlerin indiğini, ayak derinizin canlandığını göreceksiniz.
Kuruyan, pul pul ayrılan tırnaklarınız içinse, gliserinden faydalanabilirsiniz. Birkaç damla saf gliserinle eşit miktardaki limon suyunu karıştırın. Bu karışımı her Gün tırnaklarınıza sürün. Canlı, parlak ve sağlıklı tırnaklar için bundan daha iyi bir yol olamaz.
Soğuk parafin
İşte sağlıklı ve pürüzsüz ayaklara kavuşmanın başka bir yolu! Yumuşak ve bakımlı ayaklar için uygulanan özel yöntemin adı, soğuk parafin. Öncelikle ayaklara peeling uygulanarak ölü hücre tabakası atılımı sağlanıyor.
Daha sonra parafin sürülerek ayak paketleniyor ve 20 Dakika bekletiliyor. Açıldıktan sonra krem sürülüyor. Sonrasında pamuk gibi ayaklara sahip oluyorsunuz.
Ayak çatlakları için…
Daha çok kuru ciltlerin problemi olan çatlaklar, topuk ve ayak tabanında görülür. Ayakları yıkadıktan sonra kurulamamak, yalınayak gezmek, küçük terlik giymek gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar.
Her banyodan sonra ponzo taşıyla yumuşak hareketlerle ölü deriyi temizleyin. Çatlak bölgeleri, içeriğinde E vitamini ve jojoba yağı bulunan ayak kremleriyle gün boyu sık sık kremleyin. Çatlaklarınız kaybolana dek, sürekli çorap ve kapalı ayakkabı giyin.
Nasırlarınız canınızı sıkmasın
Bütün kış ayaklarımız botların, çizmelerin içinde kaldı. Üstelik küçük ve yanlış ayakkabı seçiminden dolayı ayakların bazı yerlerinde sertleşmeler oluşur.
Açık ayakkabı ve terlikleri nasırlı ayaklarla giymek de hoş olmaz. Nasır size çok Ağrı vermiyorsa pedikür yaptırarak bu sorundan kurtulmanız mümkün. Ancak problem yaratıyorsa siz en iyisi özel nasır bakımları yaptırın. Yazı rahat karşılayın.
Oluşmasını önlemek için: Her banyodan sonra bolca krem sürün. Yumuşak derili ve geniş tabanlı ayakkabılar seçin. Eczanelerde satılan, küçük flaster ve solüsyonlardan yararlanın.
Kalıcı ojeler
Tırnaklarınızdaki ojelerin uzun süre dayanması için 3 öneri:
Doğru günü seçin
Tırnak bakımınızı yaptığınız gün oje sürmemeye özen gösterin. Özellikle tırnak etlerini ve kenarlarını temizlediğiniz gün bu işten kaçının. En iyisi oje sürme işini bir gün sonrasına bırakın.
Ojeyi doğru sürün
Öncelikle koruyucu bir baz kullanarak oje sürme işlemine başlayın. 5 dakika bekleyin. Arkasından ojeyi tek kat sürün ve ikinci katı sürdükten sonra yine 5 dakika bekleyin.
Ojeyi doğru kurutun
İyi kurumuş bir oje çok daha uzun dayanır. En son katı sürdükten sonra yaklaşık 30 dakika beklemenizde fayda var.
Ayaklarınızı süsleyin
Bütün bakımları tamamladıktan sonra sıra geldi süslemeye. Yazın ayaklar ojesiz olmaz. Yeni sezonda ağırlıklı renkler kırmızı ve pembe tonları moda. Bir de ayak süslemeleri çok moda. Tırnak küpeleri, çıkartmalar, süsleme boyaları bunlardan sadece birkaçı.
“Frech” (Öne beyaz şerit üzerine açık renk oje) ise her zaman temiz, bakımlı, güzel ayaklar için tercih edilebilir.
Verdiği sözü tuttu, Play boy’un Play mate’i oldu… Türk fotomodel Elif Çelik, dünyaca ünlü erkek dergisine kapak olarak Avrupa’nın dikkatini çekmeyi başardı. Peki kimdir bu Elif Çelik gelin birlikte bakalım…
Aslen Lübnan’lı olan Elif Çelik, 15 Aralık 1988 yılında Diyarbakır’da dünyaya geldi.
16 yaşına kadar bale yapan, özgürlüğüne düşkün Elif Çelik’in bir hayali vardı o da ‘Play boy kızı’ olmak.
Çıplak pozları ona şans getirdi..
Elif Çelik’in hayatını İngilizce eğitimi için gittiği Miami’de birkaç fotoğrafçıya verdiği çıplak pozlar değiştirdi. Bu pozlarla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Çelik, Amerika’da Play boy dergisine soyundu.
Elif Çelik, sarışın haliyle Play boy dergisi kapağında…
Play boy dergisinin Play mate’i (Play boy dergisinin favori kızlarından) seçildi.
Aslen Lübnan’lı olan Elif Çelik, 15 Aralık 1988 yılında Diyarbakır’da dünyaya geldi.
16 yaşına kadar bale yapan, özgürlüğüne düşkün Elif Çelik’in bir hayali vardı o da ‘Play boy kızı’ olmak.
Çıplak pozları ona şans getirdi..
Elif Çelik’in hayatını İngilizce eğitimi için gittiği Miami’de birkaç fotoğrafçıya verdiği çıplak pozlar değiştirdi. Bu pozlarla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Çelik, Amerika’da Play boy dergisine soyundu.
Elif Çelik, sarışın haliyle Play boy dergisi kapağında…
Play boy dergisinin Play mate’i (Play boy dergisinin favori kızlarından) seçildi.
Ferhan Şensoy, 12 yıl önce “Beni Ben mi Delirttim?” oyununda yakınlaştığı, 2014’te de nikah masasına oturduğu iddia edilen Elif Durdu ile Bodrum Havalimanı’nda görüntülendi.
Ferhan Şensoy ve Elif Durdu, hafta sonunu usta tiyatrocunun Bodrum’daki evinde geçirdi. Dönüş yolunda gazetecilerle karşılaşan ikili, panik yaşadı.
Taksiden inip farklı yönlere yürüyen Şensoy ve Durdu, bu çabaya rağmen aynı kareye girmekten kurtulamadı
Bunun üzerine usta tiyatrocu habercilere “Neden çekiyorsunuz, izin aldınız mı?” diye tepki gösterdi,
Dilek feneri ürününü neredeyse her yaz akşamı gökyüzünde görmemiz mümkün. Ürünü daha önce görmeyen veya kullanmayanlar için kısa bir tanıtım yapalım. Ürün bir kamp feneri şeklinde olup bezimsi bir maddeden üretilmiştir. Ürünün altındaki küçük süngeri bir çakmak yardımıyla yaktıktan sonra uçmasını beklemeniz yeterli olacaktır. Dilek feneri gökyüzüne doğru çıktığında geceleri çok güzel bir görsel şölen yaşatacaktır sizlere.
Bahar geldi havalar ısınıyor bununla birlikte insanlar kendilerini sahile attı. Özellikle İstanbul sahillerinde güllük gülistanlık ortamlara şahit oluyoruz. Tabi bunların yanında da sevgili çiftleri görmemek olmaz tabi. Bugün sizlerle son yıllarda aşırı derecede popüler olan dilek feneri ürününün tanıtımını yapmakla birlikte bu ürünü nereden en uygun fiyatlarla satın alabileceğinizi söyleyeceğiz. Çok ama çok romantik bir jest olan dilek feneri ürünü ile sevdiklerinizle romantik bir akşam yaşayabilirsiniz.
Alışveriş Portalı: http://www.tikucuz.com
Bu ürünü nereden satın alabileceğinize gelince firsatfiyatları.com alışveriş portalı bu konuda sizlere en uygun fiyatı ve en güvenli ödeme şeklini sunuyor. Bu alışveriş sitesinde dilek feneri haricinde bir çok romantik hediyeyi de bulabilirsiniz. Aşk Ölçer, ikili kalp şeklinde kulaklık, kalp şeklinde mumluk, ve daha birçok sevgilinize hediye edebileceğiniz romantik hediyeleri bu siteden gönül rahatlığı ile tedarik edebilirsiniz.
Tüm bunun yanısıra tv ürünleri, ilginç ürünler, hobi ürünleri, hediyelik eşya, ev dekorasyon ürünleri, günün fırsat ürünleri, mutfak gereçleri ve bir çok yüzlerce ürünü de bu siteden tedarik edebilirsiniz. Son yıllarda çok fazla popüler olan firsatfiyatları.com internet sitesi 100'de 100 güvenli olan kapıda ödeme sistemi ile de müşterilerine güven veriyor. Bu eşsiz alışveriş sitesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Bahar geldi havalar ısınıyor bununla birlikte insanlar kendilerini sahile attı. Özellikle İstanbul sahillerinde güllük gülistanlık ortamlara şahit oluyoruz. Tabi bunların yanında da sevgili çiftleri görmemek olmaz tabi. Bugün sizlerle son yıllarda aşırı derecede popüler olan dilek feneri ürününün tanıtımını yapmakla birlikte bu ürünü nereden en uygun fiyatlarla satın alabileceğinizi söyleyeceğiz. Çok ama çok romantik bir jest olan dilek feneri ürünü ile sevdiklerinizle romantik bir akşam yaşayabilirsiniz.
Alışveriş Portalı: http://www.tikucuz.com
Bu ürünü nereden satın alabileceğinize gelince firsatfiyatları.com alışveriş portalı bu konuda sizlere en uygun fiyatı ve en güvenli ödeme şeklini sunuyor. Bu alışveriş sitesinde dilek feneri haricinde bir çok romantik hediyeyi de bulabilirsiniz. Aşk Ölçer, ikili kalp şeklinde kulaklık, kalp şeklinde mumluk, ve daha birçok sevgilinize hediye edebileceğiniz romantik hediyeleri bu siteden gönül rahatlığı ile tedarik edebilirsiniz.
Tüm bunun yanısıra tv ürünleri, ilginç ürünler, hobi ürünleri, hediyelik eşya, ev dekorasyon ürünleri, günün fırsat ürünleri, mutfak gereçleri ve bir çok yüzlerce ürünü de bu siteden tedarik edebilirsiniz. Son yıllarda çok fazla popüler olan firsatfiyatları.com internet sitesi 100'de 100 güvenli olan kapıda ödeme sistemi ile de müşterilerine güven veriyor. Bu eşsiz alışveriş sitesine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Bu gün her 10 kişiden birinde görülen ayak çatlakları problemleri genelde fazla ayakta kalan insanlarda daha fazla görülmektedir.Ayak bakımı eksikliğinden kaynaklanan bir sorun olmamak ile birlikte ayak çatlakları eğer tedavisi edilmez ise bu çatlakların ilerlemesi ile yürüme kaybına kadar gidebilecek bir sağlık sorunu haline gelebilir.
Ayak çatlakları sorunundan kurtulmak için yapılaması gereken çözüm önerilerini sizler ile paylaşacağız.Ayak çatlaklarının ihmal edilmeden derhal tedavi edilmesi ve uzmanların ayak çatlakları ile önerileri muhakkak yerine getirilmelidir.
Ayak çatlakları nasıl oluşur?
Ayak çatlakları nem eksikliğinden kaynaklanan üst derinin kuruması ve çatlamasından başka bir şey değildir.Üst deride yaşanan bu problem eğer ihmal edilir ise derinleşerek daha derinlere kadar inebilir.Ayak çatlakları ya üzerinde çok duran insanlarda yada omega 3 veya çinko eksikliği olan kişilerde görülür.
Ayak çatlakları kolay tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.Çatlaklar vücudumuz bir çok yerinde oluşabilir.Ancak ayak bölgesinde oluşan çatlaklar ihmale gelmez.Ayak üzerinde daha çok duran kişilerin ayak çatlağı problemi giderek derinleşebilir.Ayak çatlakları ihmal edilir ise bu çatlaklar iç deriye kadar geçerek ağrılı bir hal alır.
Ayak çatlakları kimlerde görülür?
Ayak çatlakları sorunu daha çok şeker hastalarında ,kuru ciltli olan kişilerde,ayağı çok fazla suda kalan kişilerde,yanlış beslenen kişilerde,ortopedik bozukluğu olan kişilerde,fazla kilolu insanlarda,hijyenik koşullarda yaşamayanlarda görülen bir rahatsızlıktır.
Ayak çatlaklarına çözüm önerileri
1-Ayak çatlaklarına çözüm önerileri kolay ve basittir.Ayak çatlağı sorunu yaşayan kişilerin nemlendirici kremler kullanması gerekiyor.
2-Ayak çatlakları ile ilgili olarak bilmemiz gereken şey çıplak ayakla dolaşmanın bu sorunun en temel nedenlerinden biri olduğudur.Bundan dolayı çok fazla çıplak ayak ile gezmemekte fayda vardır.
3-Ayak çatlaklarının oluşmasının en büyük nedeni omega 3 ve çinko eksikliğinden kaynaklanır.Onun için bu maddeleri ihtiva eden besinlerin tüketimi önemlidir.
4-Ayak çatlaklarında en önemli çözüm doğru krem kullanımıdır.Ayak çatlağı problemlerinde içerisinde E vitamini bulunan kremler tercih edilmelidir.
5-Ayak çatlakları ilk zamanlarda dış deride olduğu için ağrı sızı yapmaz.Dış derinin temizlenmesi çok önemlidir.Ponza taşı veya ayak törpüsü kullanımı ayak çatlağı probleminin giderilmesini sağlayabilir.
6-Ayak çatlaklarının oluşmasının en büyük nedenlerinden biride sandalet tipi ayakkabı giymektir.Sürekli bu tip ayakkabı giymek zorunda kalanlar akşamları tuzlu suda bir müddet ayaklarını dinlendirmeleri gerekir.
7-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında olmaz ise olmazımız zeytin yağı masajı.Ayak çatlağı yaşayan kişiler muhakkak zeytin yağı ile bu çatlaklara masaj yaparak yumuşatabilir.
8-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında bir de doğal karışımımız var.Limon suyu ile Gliserin karışımı.
Limon suyu ile gliserini karıştırdıktan sonra bu doğal karışımı ayak çatlaklarına sürelim ve bir gün bekleyelim,Ayak çatlakları ortadan kaybolmaya başlayacaktır.Bu uygulamayı hafta bir kere yapmakta fayda vardır.
9-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında ılık su masajı da var.Sabunlu ılık suda bir süre ayağımızı beklettikten sonra ayak törpüsü ile bu bölgeyi törpüleyelim bu uygulamayı hafta da bir iki defa yaptığımızda ayak çatlakları iyileşecektir.
10-Ayak çatlaklarının yumuşatılması için bir başka çözüm önerimiz ise elma sirkesi ile ılık su karışımıdır.Elma sirkesi ve ılık su karışımının içine çatlak olan ayağımızı sokalım ve yarım saat bekleyelim.Bu sayede ayak çatlaklarımız yumuşayacaktır.
Ayak çatlakları sorunundan kurtulmak için yapılaması gereken çözüm önerilerini sizler ile paylaşacağız.Ayak çatlaklarının ihmal edilmeden derhal tedavi edilmesi ve uzmanların ayak çatlakları ile önerileri muhakkak yerine getirilmelidir.
Ayak çatlakları nasıl oluşur?
Ayak çatlakları nem eksikliğinden kaynaklanan üst derinin kuruması ve çatlamasından başka bir şey değildir.Üst deride yaşanan bu problem eğer ihmal edilir ise derinleşerek daha derinlere kadar inebilir.Ayak çatlakları ya üzerinde çok duran insanlarda yada omega 3 veya çinko eksikliği olan kişilerde görülür.
Ayak çatlakları kolay tedavi edilebilen bir rahatsızlıktır.Çatlaklar vücudumuz bir çok yerinde oluşabilir.Ancak ayak bölgesinde oluşan çatlaklar ihmale gelmez.Ayak üzerinde daha çok duran kişilerin ayak çatlağı problemi giderek derinleşebilir.Ayak çatlakları ihmal edilir ise bu çatlaklar iç deriye kadar geçerek ağrılı bir hal alır.
Ayak çatlakları kimlerde görülür?
Ayak çatlakları sorunu daha çok şeker hastalarında ,kuru ciltli olan kişilerde,ayağı çok fazla suda kalan kişilerde,yanlış beslenen kişilerde,ortopedik bozukluğu olan kişilerde,fazla kilolu insanlarda,hijyenik koşullarda yaşamayanlarda görülen bir rahatsızlıktır.
Ayak çatlaklarına çözüm önerileri
1-Ayak çatlaklarına çözüm önerileri kolay ve basittir.Ayak çatlağı sorunu yaşayan kişilerin nemlendirici kremler kullanması gerekiyor.
2-Ayak çatlakları ile ilgili olarak bilmemiz gereken şey çıplak ayakla dolaşmanın bu sorunun en temel nedenlerinden biri olduğudur.Bundan dolayı çok fazla çıplak ayak ile gezmemekte fayda vardır.
3-Ayak çatlaklarının oluşmasının en büyük nedeni omega 3 ve çinko eksikliğinden kaynaklanır.Onun için bu maddeleri ihtiva eden besinlerin tüketimi önemlidir.
4-Ayak çatlaklarında en önemli çözüm doğru krem kullanımıdır.Ayak çatlağı problemlerinde içerisinde E vitamini bulunan kremler tercih edilmelidir.
5-Ayak çatlakları ilk zamanlarda dış deride olduğu için ağrı sızı yapmaz.Dış derinin temizlenmesi çok önemlidir.Ponza taşı veya ayak törpüsü kullanımı ayak çatlağı probleminin giderilmesini sağlayabilir.
6-Ayak çatlaklarının oluşmasının en büyük nedenlerinden biride sandalet tipi ayakkabı giymektir.Sürekli bu tip ayakkabı giymek zorunda kalanlar akşamları tuzlu suda bir müddet ayaklarını dinlendirmeleri gerekir.
AYAKLARINIZA İYİ BAKIN
7-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında olmaz ise olmazımız zeytin yağı masajı.Ayak çatlağı yaşayan kişiler muhakkak zeytin yağı ile bu çatlaklara masaj yaparak yumuşatabilir.
8-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında bir de doğal karışımımız var.Limon suyu ile Gliserin karışımı.
Limon suyu ile gliserini karıştırdıktan sonra bu doğal karışımı ayak çatlaklarına sürelim ve bir gün bekleyelim,Ayak çatlakları ortadan kaybolmaya başlayacaktır.Bu uygulamayı hafta bir kere yapmakta fayda vardır.
9-Ayak çatlaklarına çözüm önerilerimiz arasında ılık su masajı da var.Sabunlu ılık suda bir süre ayağımızı beklettikten sonra ayak törpüsü ile bu bölgeyi törpüleyelim bu uygulamayı hafta da bir iki defa yaptığımızda ayak çatlakları iyileşecektir.
10-Ayak çatlaklarının yumuşatılması için bir başka çözüm önerimiz ise elma sirkesi ile ılık su karışımıdır.Elma sirkesi ve ılık su karışımının içine çatlak olan ayağımızı sokalım ve yarım saat bekleyelim.Bu sayede ayak çatlaklarımız yumuşayacaktır.
Sağlıklı içecek olma yolunda bir numaraya yerleşen menengiç kahvesi kafein içermiyor ve tamamen doğal.Uzmanların menengiç kahvesi konusunda söyledikleri gerçekten çok önemli Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,Türk kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahip olan menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileşenleri sayesinde vücudu kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahip olduğu bildirildi.
''Menengiç meyvesinin bileşiminde E ve B grubu vitaminler ile sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, bakır, mangan, selenyum, kadminyum gibi önemli mineral ve elementler bulunuyor. Aynı zamanda protein, yağ, besinsel lif, doymamış yağ asitleri ve mineral maddeler açısından da son derece faydalı bir bitkidir.''
''Menengiç meyvesinin bileşiminde E ve B grubu vitaminler ile sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, bakır, mangan, selenyum, kadminyum gibi önemli mineral ve elementler bulunuyor. Aynı zamanda protein, yağ, besinsel lif, doymamış yağ asitleri ve mineral maddeler açısından da son derece faydalı bir bitkidir.''
Karolin Fişekçi, Orhan Pamuk’la çekilen bir kare fotoğrafla hayatımıza girdi. Ardından cesur ve cinsellik soslu çalışmalarıyla çıktı karşımıza. Bir süre sessizliğini korudu. Ama uzun sürmedi. Geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden sadece cinsiyetçi değil ırkçılık üzerinden de tacize uğradığını söyledi. Biz de Karolin Fişekçi’yle uğradığı tacizlerden, cinselliğe ve aşklarına her şeyi konuştuk.
Karolin Fişekçi, Orhan Pamuk’la çekilen bir kare fotoğrafla hayatımıza girdi. Ardından cesur ve cinsellik soslu çalışmalarıyla çıktı karşımıza. Bir süre sessizliğini korudu. Ama uzun sürmedi. Geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden sadece cinsiyetçi değil ırkçılık üzerinden de tacize uğradığını söyledi. Biz de Karolin Fişekçi’yle uğradığı tacizlerden, cinselliğe ve aşklarına her şeyi konuştuk.
Darbe girişimi sonrası bir tweet attınız: “Bana penis fotolarını atanlar lütfen bir daha atmasın, mesajlar kontrol ediliyormuş, hepiniz ifşa olursunuz karışmam” dediniz. Bu mesajınız epey konuşuldu. Dijital çağ ile kadına yapılan tacizin şekli de mi değişti?
- Evet. Bir süredir böyle fotoğraflar alıyorum. Son günlerde de “Mesajlarınızı sık sık silin” lafları dolaşıyordu. Hangi mesajları sileceğim, “Benim saklayacak bir şeyim yok, esas milletin saklayacağı şeyler var” anlamında bu paylaşımı yaptım. Çünkü Instagram’dan gelen direkt mesajlarıma baksalar, bol bol cinsel içerikli fotoğraftan başka bir şey görmezler.
Neden siz? Sorun sizde olabilir mi?
- Medyada görünüyorsan ve biraz çekici bir kadınsan bu başına geliyor. Paylaştığım bir leylak fotoğrafının altına bile cinsellikle bağdaştırılıp yorumlar yazılıyor.
Bir erkek, bu tür fotoğraflarla kadına ve kendine neyi ispatlar?
- Bu “Benim gözüm var” diye övünmek gibi bir şey. Hiçbir kadın bu tip fotoğraflarla tahrik olmaz. Bunun sebebi erkeklerin çocukluğu; küçük yaşlarda erkeklere bu bir övünç kaynağı olarak öğretiliyor.
Toplumda ahlak algısı değişip sansür artıyor... Bastırılmışlığın artmasıyla yaşananlar arasında bir bağlantı var mı?
- Eskiden televizyon, basın daha rahattı. Şimdi her şey buzlanabiliyor. Bir yandan bastırılırken, artık internetle pornoya ulaşmak daha kolay. Bu çelişki insanları sağlıksız hale getiriyor.
İNSANLAR YALAN SÖYLÜYOR, KENDİNİ MASKELİYOR
Cinsellik hep tabu ve merak konusu... Televizyon dizilerindeki kısa bir sevişme sahnesi bile günlerce konuşuluyor. Ne zaman cinselliği olağanlaştırırız?
- Cinsellik doğamızda var. Toplum bunu kabul etse rahatlayacak. Doğal olan şeyi reddettikçe bastırılmışlık duygumuz artıyor. Bu sefer her şey gizli yaşanıyor. Asıl namusuzlukta böyle ortaya çıkıyor. İnsanlar yalan söylüyor, kendini maskeliyor. Aslında sosyal medyada yaşadığım bazı tacizlerin boyutu cinsellikten daha ötede. Beni yollanan fotoğraflardan çok daha fazla rahatsız ediyor.
KÖKENİMİ KÜFÜR OLARAK KULLANIYORLAR
Nasıl bir taciz?
- Irkçılık ve şiddet.
Ermeni kimliğiniz üzerinden mi...
- Evet. Kökenimi küfür olarak kullanıyorlar. Twitter’dan herhangi bir şey eleştiride bulunduğumda “Yürü git Ermenistan’a” diyerek beni kovuyorlar. İşte gerçek taciz bu. Ama ben Türkiye’de doğdum. Annem, babam ve daha önceki kuşaklarımızın hepsi Anadolulu.
Köklerinizden dolayı hayat içinde de ötekileştirildiğiniz oldu mu?
ÇALIŞMALARIM ASLINDA ÇOCUKSU, MASUMİYET İÇEREN ŞEYLER
Peki eserlerinizde kadının bedenini bir cinsel obje gibi kullanmanıza kadınların tepkisi ne oluyor?
Siz de bu yaşadıklarınıza fırsat tanımadınız mı?
Madem size bu kadar olumsuz yansıdı, neden demeçler verdiniz?
SÖYLEŞİNİN PERDE ARKASI: YAPTIĞI İŞLERİ SADECE CİNSELLİĞE BAĞLAMAYIN
Karolin Fişekçi, Orhan Pamuk’la çekilen bir kare fotoğrafla hayatımıza girdi. Ardından cesur ve cinsellik soslu çalışmalarıyla çıktı karşımıza. Bir süre sessizliğini korudu. Ama uzun sürmedi. Geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden sadece cinsiyetçi değil ırkçılık üzerinden de tacize uğradığını söyledi. Biz de Karolin Fişekçi’yle uğradığı tacizlerden, cinselliğe ve aşklarına her şeyi konuştuk.
Darbe girişimi sonrası bir tweet attınız: “Bana penis fotolarını atanlar lütfen bir daha atmasın, mesajlar kontrol ediliyormuş, hepiniz ifşa olursunuz karışmam” dediniz. Bu mesajınız epey konuşuldu. Dijital çağ ile kadına yapılan tacizin şekli de mi değişti?
- Evet. Bir süredir böyle fotoğraflar alıyorum. Son günlerde de “Mesajlarınızı sık sık silin” lafları dolaşıyordu. Hangi mesajları sileceğim, “Benim saklayacak bir şeyim yok, esas milletin saklayacağı şeyler var” anlamında bu paylaşımı yaptım. Çünkü Instagram’dan gelen direkt mesajlarıma baksalar, bol bol cinsel içerikli fotoğraftan başka bir şey görmezler.
Neden siz? Sorun sizde olabilir mi?
- Medyada görünüyorsan ve biraz çekici bir kadınsan bu başına geliyor. Paylaştığım bir leylak fotoğrafının altına bile cinsellikle bağdaştırılıp yorumlar yazılıyor.
Bir erkek, bu tür fotoğraflarla kadına ve kendine neyi ispatlar?
- Bu “Benim gözüm var” diye övünmek gibi bir şey. Hiçbir kadın bu tip fotoğraflarla tahrik olmaz. Bunun sebebi erkeklerin çocukluğu; küçük yaşlarda erkeklere bu bir övünç kaynağı olarak öğretiliyor.
Toplumda ahlak algısı değişip sansür artıyor... Bastırılmışlığın artmasıyla yaşananlar arasında bir bağlantı var mı?
- Eskiden televizyon, basın daha rahattı. Şimdi her şey buzlanabiliyor. Bir yandan bastırılırken, artık internetle pornoya ulaşmak daha kolay. Bu çelişki insanları sağlıksız hale getiriyor.
İNSANLAR YALAN SÖYLÜYOR, KENDİNİ MASKELİYOR
Cinsellik hep tabu ve merak konusu... Televizyon dizilerindeki kısa bir sevişme sahnesi bile günlerce konuşuluyor. Ne zaman cinselliği olağanlaştırırız?
- Cinsellik doğamızda var. Toplum bunu kabul etse rahatlayacak. Doğal olan şeyi reddettikçe bastırılmışlık duygumuz artıyor. Bu sefer her şey gizli yaşanıyor. Asıl namusuzlukta böyle ortaya çıkıyor. İnsanlar yalan söylüyor, kendini maskeliyor. Aslında sosyal medyada yaşadığım bazı tacizlerin boyutu cinsellikten daha ötede. Beni yollanan fotoğraflardan çok daha fazla rahatsız ediyor.
KÖKENİMİ KÜFÜR OLARAK KULLANIYORLAR
Nasıl bir taciz?
- Irkçılık ve şiddet.
Ermeni kimliğiniz üzerinden mi...
- Evet. Kökenimi küfür olarak kullanıyorlar. Twitter’dan herhangi bir şey eleştiride bulunduğumda “Yürü git Ermenistan’a” diyerek beni kovuyorlar. İşte gerçek taciz bu. Ama ben Türkiye’de doğdum. Annem, babam ve daha önceki kuşaklarımızın hepsi Anadolulu.
Köklerinizden dolayı hayat içinde de ötekileştirildiğiniz oldu mu?
- Hayır, son senelerde sosyal medyayla birlikte başladı. Son günlerde televizyonda gördüğüm “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözüne açılım olarak kullanılan: “Ne mutlu Ermeniyim, Lazım, Çerkesim diyene!” açılımını sevdim. Belki de böylece Ermenilik küfür olmaktan çıkacak bazılarının gözünde.
ÇALIŞMALARIM ASLINDA ÇOCUKSU, MASUMİYET İÇEREN ŞEYLER
Yaptığınız resimlerde cinselliğin bu kadar ön planda olma sebebi “Seks satar” kafası mı?
- Tam tersi bu tip eserlerin Türkiye’deki sanat piyasasında satması daha zor. İnsanlar erotik resimleri almak istese bile nereye asarım diye düşünüp çekiniyor. Ama ben bunu, sevdiğim ve ilgimi çektiği için yapıyorum. Ben aslında anormal değilim sadece dürüstüm. 2010’da bir topa çıktım. Orada “savaşma, seviş” mesajı var. Ayrıca yine o yıllarda insanların üzerine çıktığı tankı yapmıştım. 2007’de ‘Türk Büyüklerine Saygı Sevgi Projesi’ vardı, Maçka Parkı’ndaki heykellerle. Kanuni Sultan Süleyman heykeline de çıkmıştım. Bunlar çocuksu masumiyet içeren işler. Son dönemde doğa resimlerine döndüm. Orada yine cinsellik üzerine bir şekilde gönderme var.
Peki eserlerinizde kadının bedenini bir cinsel obje gibi kullanmanıza kadınların tepkisi ne oluyor?
- Rahat, kompleksi olmayan, okumuş kesimle aram iyi. Bir kesimse beni anlamıyor. Onlar da potansiyel gelin adayları: “Aa ne terbiyesiz kadın” diyorlar. Yine de kayıtsız kalamıyorlar.
Sizin hakkınızda artık ne duysak şaşırırız?
- Herkes beni aşırı hırslı ve yırtık biri sanıyor. Ama hiçbir zaman istediğimi almak için zorlamadım. Bu algının sebebi medyadaki yansıma. Başlarda sergilerimle ilgili haberler çıkarken her şey gayet iyiydi. 2011’den sonra, yaşadığım ilişkiyle birlikte magazine düştüm. Abartılı tanıtıldım. İşlerim bozuldu. Sanat çevresine göre artık magazine düştüm. Sergilerim ertelendi ya da iptal oldu.
Siz de bu yaşadıklarınıza fırsat tanımadınız mı?
- Ben de naif bir taraf da var; ne, nereye gider, lafları tartamıyordum, hele o zaman ki duygusallığımla.
Madem konu açıldı. Hâlâ adınız anıldığında, yaşadığınız iddia edilen ilişkiden dolayı isminizin başına ‘Orhan Pamuk’un eski sevgilisi sıfatı konuyor... Bununla övünüyor mu yoksa kızıyor musunuz?
- Övünülecek bir şey değil. Bununla anılıyor olmak rahatsız bile ediyor. Eğer bu ilişki olmasaydı zaman içinde yaptığım işlerle sivrilirdim. Belki daha iyi olurdu.
Madem size bu kadar olumsuz yansıdı, neden demeçler verdiniz?
- Kapalı kapılar ardında buluşurduk. Gözden uzak yerlerde takılırdık. Ama o fotoğraflar çıktıktan sonra kapı duvar oldu, kayboldu. Bende çıkıp konuşayım, anlatayım, o da endişelenecek bir şey yokmuş anlasın istedim. Ama durumlar daha beter oldu. Ve reddetti.
SÖYLEŞİNİN PERDE ARKASI: YAPTIĞI İŞLERİ SADECE CİNSELLİĞE BAĞLAMAYIN
** Karolin Fişekçi’yle evinin yakınlarında sözleşiyoruz. Çekim için şapkaları, elbiseleri çantasına doldurmuş geliyor. İşlerinden dolayı karşımda vamp bir kadın görmeyi bekliyorum. Ama tam tersine... Ayağında babetleri, üzerinde yazlık elbisesiyle alabildiğine sade bir kadın var. Son zamanlarda kafayı spora takmış. Sağlıklı beslenmekle ilgileniyor.
** Fişekçi cinsellik mevzularını konuşmayı seviyor. Yüzü kızaranlardan değil. Hiç dar görüşlü olmadığını söylüyor. Marquis de Sade, Henry Miller gibi isimleri okumaya 16 yaşında başladığını anlatıyor. Ama yaptığı işlerin sadece buna bağlanmasından da rahatsız.
Bel ve karın bölgemizde artan yağlanmalar, hepimizin büyük derdi! Peki, kilo alımı ne zaman tehlike oluşturmaya başlıyor ve özellikle bu çevredeki yağlar nasıl eritiliyor?
İşte tüm bunların cevabını Diyetisyen ve Kaliteli Yaşam Koçu Haluk Saçaklı veriyor. Bacak, kol ve diğer uzuvlardaki yağlanma, bel-karın bölgelerindeki yağlanma kadar tehlikeli değildir. Karın bölgesinde biriken yağlar, bazen organların çevresinde bazen karnın arka bölümünde ya da cilt altında yoğunlaşıyor.
KARIN KASI EGZERSİZİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN! GÖBEK ÇEVRESİ KAÇ CM OLMALI?
Erkeklerde (Göbek çevresi): En geniş bölgeden ölçülecek.
70 -93 cm: Normal
94 -101 cm: Risk
102 cm ve üzeri: Yüksek riskli
Kadınlarda (Bel çevresi): En dar bölgeden ölçülecek.
60 – 79 cm: Normal
80 – 87 cm: Risk
88 cm ve üzeri: Yüksek riskli
GÖBEK ÇEVRESİNDEKİ YAĞLARI NASIL ERİTECEĞİZ?
1- Alkol ve tatlı tüketimini sınırlayın. Aşırı yağlı yiyeceklerden sakının, bol yoğurt tüketin. Özellikle gece atıştırmaları ve akşam yemeğinden sonra tüketeceğiniz tatlıların belinizde birikeceğini de unutmayın. Biradan uzak kalın.
2- Yürüyüşlerin dışında haftada 2 ya da 3 sıklıkla 10’ar dakikadan toplam 20 veya 30 dakikalık bölgesel direnç çalışmaları ile karın bölgesinde bulunan yağların daha hızlı yanmasını sağlarken diğer taraftan da karın kaslarını güçlendirerek bölgenin sıkılaşmasını sağlayabilirsiniz.
3- Egzersizi sevmiyorsanız, her sabah uyandığınızda camınızı açın temiz bir havada 30 kere karnınızı şişirerek derin bir nefes alın, 2-3 sn. burundan aldığınız bu nefesi tutun, sonra yavaşça burun ya da ağızdan, soluduğunuz nefesi bırakın. Aynı uygulamayı akşam yatmadan öncede 30 kere tekrarlayın. Masa başında ofis ortamındaysanız arkanıza yaslanmadan karnınızı içeri çekin, göğsünüzü öne doğru bırakın, oturabildiğiniz kadar her gün bu pozisyonda çalışın.
4 - Haftada 3 ya da 5 kez, 30 – 60 dakikalık tempolu yürüyüş ile karın bölgesinde birikmiş olan yağları yakmaya başlarsınız.
İşte tüm bunların cevabını Diyetisyen ve Kaliteli Yaşam Koçu Haluk Saçaklı veriyor. Bacak, kol ve diğer uzuvlardaki yağlanma, bel-karın bölgelerindeki yağlanma kadar tehlikeli değildir. Karın bölgesinde biriken yağlar, bazen organların çevresinde bazen karnın arka bölümünde ya da cilt altında yoğunlaşıyor.
KARIN KASI EGZERSİZİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN! GÖBEK ÇEVRESİ KAÇ CM OLMALI?
Erkeklerde (Göbek çevresi): En geniş bölgeden ölçülecek.
70 -93 cm: Normal
94 -101 cm: Risk
102 cm ve üzeri: Yüksek riskli
Kadınlarda (Bel çevresi): En dar bölgeden ölçülecek.
60 – 79 cm: Normal
80 – 87 cm: Risk
88 cm ve üzeri: Yüksek riskli
GÖBEK ÇEVRESİNDEKİ YAĞLARI NASIL ERİTECEĞİZ?
1- Alkol ve tatlı tüketimini sınırlayın. Aşırı yağlı yiyeceklerden sakının, bol yoğurt tüketin. Özellikle gece atıştırmaları ve akşam yemeğinden sonra tüketeceğiniz tatlıların belinizde birikeceğini de unutmayın. Biradan uzak kalın.
2- Yürüyüşlerin dışında haftada 2 ya da 3 sıklıkla 10’ar dakikadan toplam 20 veya 30 dakikalık bölgesel direnç çalışmaları ile karın bölgesinde bulunan yağların daha hızlı yanmasını sağlarken diğer taraftan da karın kaslarını güçlendirerek bölgenin sıkılaşmasını sağlayabilirsiniz.
3- Egzersizi sevmiyorsanız, her sabah uyandığınızda camınızı açın temiz bir havada 30 kere karnınızı şişirerek derin bir nefes alın, 2-3 sn. burundan aldığınız bu nefesi tutun, sonra yavaşça burun ya da ağızdan, soluduğunuz nefesi bırakın. Aynı uygulamayı akşam yatmadan öncede 30 kere tekrarlayın. Masa başında ofis ortamındaysanız arkanıza yaslanmadan karnınızı içeri çekin, göğsünüzü öne doğru bırakın, oturabildiğiniz kadar her gün bu pozisyonda çalışın.
4 - Haftada 3 ya da 5 kez, 30 – 60 dakikalık tempolu yürüyüş ile karın bölgesinde birikmiş olan yağları yakmaya başlarsınız.
BELLA HADID MARKETTE
Son dönemin en gözde top modellerinden Bella Hadid önceki gün California'da görüntülendi. 19 yaşındaki Hadid önce babası Muhammed Hadid ile buluştu. Onunla öğle yemeği yiyen model daha sonra da yanındaki arkadaşıyla marketin yolunu tuttu.Market arabasını yiyeceklerle dolduran Hadid görüntülenmekten rahatsız olunca markette bile güneş gözlüklerini çıkarmadı. Biraz et, sebze, çeşitli krakerler ve makarna satın alan Bella Hadid daha sonra evinin yolunu tuttu. Hadid'in giydiği iddialı günlük kıyafet de ilgi çekti.