'Erotik resim gönderiyorlar, kökenime küfrediyorlar'

12:16:00

Karolin Fişekçi, Orhan Pamuk’la çekilen bir kare fotoğrafla hayatımıza girdi. Ardından cesur ve cinsellik soslu çalışmalarıyla çıktı karşımıza. Bir süre sessizliğini korudu. Ama uzun sürmedi. Geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden sadece cinsiyetçi değil ırkçılık üzerinden de tacize uğradığını söyledi. Biz de Karolin Fişekçi’yle uğradığı tacizlerden, cinselliğe ve aşklarına her şeyi konuştuk.





Karolin Fişekçi, Orhan Pamuk’la çekilen bir kare fotoğrafla hayatımıza girdi. Ardından cesur ve cinsellik soslu çalışmalarıyla çıktı karşımıza. Bir süre sessizliğini korudu. Ama uzun sürmedi. Geçtiğimiz hafta sosyal medya üzerinden sadece cinsiyetçi değil ırkçılık üzerinden de tacize uğradığını söyledi. Biz de Karolin Fişekçi’yle uğradığı tacizlerden, cinselliğe ve aşklarına her şeyi konuştuk.



Darbe girişimi sonrası bir tweet attınız: “Bana penis fotolarını atanlar lütfen bir daha atmasın, mesajlar kontrol ediliyormuş, hepiniz ifşa olursunuz karışmam” dediniz. Bu mesajınız epey konuşuldu. Dijital çağ ile kadına yapılan tacizin şekli de mi değişti?
- Evet. Bir süredir böyle fotoğraflar alıyorum. Son günlerde de “Mesajlarınızı sık sık silin” lafları dolaşıyordu. Hangi mesajları sileceğim, “Benim saklayacak bir şeyim yok, esas milletin saklayacağı şeyler var” anlamında bu paylaşımı yaptım. Çünkü Instagram’dan gelen direkt mesajlarıma baksalar, bol bol cinsel içerikli fotoğraftan başka bir şey görmezler.

Neden siz? Sorun sizde olabilir mi?
- Medyada görünüyorsan ve biraz çekici bir kadınsan bu başına geliyor. Paylaştığım bir leylak fotoğrafının altına bile cinsellikle bağdaştırılıp yorumlar yazılıyor.
Bir erkek, bu tür fotoğraflarla kadına ve kendine neyi ispatlar?
- Bu “Benim gözüm var” diye övünmek gibi bir şey. Hiçbir kadın bu tip fotoğraflarla tahrik olmaz. Bunun sebebi erkeklerin çocukluğu; küçük yaşlarda erkeklere bu bir övünç kaynağı olarak öğretiliyor.



Toplumda ahlak algısı değişip sansür artıyor... Bastırılmışlığın artmasıyla yaşananlar arasında bir bağlantı var mı?
- Eskiden televizyon, basın daha rahattı. Şimdi her şey buzlanabiliyor. Bir yandan bastırılırken, artık internetle pornoya ulaşmak daha kolay. Bu çelişki insanları sağlıksız hale getiriyor.



İNSANLAR YALAN SÖYLÜYOR, KENDİNİ MASKELİYOR
Cinsellik hep tabu ve merak konusu... Televizyon dizilerindeki kısa bir sevişme sahnesi bile günlerce konuşuluyor. Ne zaman cinselliği olağanlaştırırız?
- Cinsellik doğamızda var. Toplum bunu kabul etse rahatlayacak. Doğal olan şeyi reddettikçe bastırılmışlık duygumuz artıyor. Bu sefer her şey gizli yaşanıyor. Asıl namusuzlukta böyle ortaya çıkıyor. İnsanlar yalan söylüyor, kendini maskeliyor. Aslında sosyal medyada yaşadığım bazı tacizlerin boyutu cinsellikten daha ötede. Beni yollanan fotoğraflardan çok daha fazla rahatsız ediyor.



KÖKENİMİ KÜFÜR OLARAK KULLANIYORLAR
Nasıl bir taciz?
- Irkçılık ve şiddet.
Ermeni kimliğiniz üzerinden mi...
- Evet. Kökenimi küfür olarak kullanıyorlar. Twitter’dan herhangi bir şey eleştiride bulunduğumda “Yürü git Ermenistan’a” diyerek beni kovuyorlar. İşte gerçek taciz bu. Ama ben Türkiye’de doğdum. Annem, babam ve daha önceki kuşaklarımızın hepsi Anadolulu.


Köklerinizden dolayı hayat içinde de ötekileştirildiğiniz oldu mu?
- Hayır, son senelerde sosyal medyayla birlikte başladı. Son günlerde televizyonda gördüğüm “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözüne açılım olarak kullanılan: “Ne mutlu Ermeniyim, Lazım, Çerkesim diyene!” açılımını sevdim. Belki de böylece Ermenilik küfür olmaktan çıkacak bazılarının gözünde.

 

ÇALIŞMALARIM ASLINDA ÇOCUKSU, MASUMİYET İÇEREN ŞEYLER
Yaptığınız resimlerde cinselliğin bu kadar ön planda olma sebebi “Seks satar” kafası mı?
- Tam tersi bu tip eserlerin Türkiye’deki sanat piyasasında satması daha zor. İnsanlar erotik resimleri almak istese bile nereye asarım diye düşünüp çekiniyor. Ama ben bunu, sevdiğim ve ilgimi çektiği için yapıyorum. Ben aslında anormal değilim sadece dürüstüm. 2010’da bir topa çıktım. Orada “savaşma, seviş” mesajı var. Ayrıca yine o yıllarda insanların üzerine çıktığı tankı yapmıştım. 2007’de ‘Türk Büyüklerine Saygı Sevgi Projesi’ vardı, Maçka Parkı’ndaki heykellerle. Kanuni Sultan Süleyman heykeline de çıkmıştım. Bunlar çocuksu masumiyet içeren işler. Son dönemde doğa resimlerine döndüm. Orada yine cinsellik üzerine bir şekilde gönderme var.

 

Peki eserlerinizde kadının bedenini bir cinsel obje gibi kullanmanıza kadınların tepkisi ne oluyor? 
- Rahat, kompleksi olmayan, okumuş kesimle aram iyi. Bir kesimse beni anlamıyor. Onlar da potansiyel gelin adayları: “Aa ne terbiyesiz kadın” diyorlar. Yine de kayıtsız kalamıyorlar. 
Sizin hakkınızda artık ne duysak şaşırırız?
- Herkes beni aşırı hırslı ve yırtık biri sanıyor. Ama hiçbir zaman istediğimi almak için zorlamadım. Bu algının sebebi medyadaki yansıma. Başlarda sergilerimle ilgili haberler çıkarken her şey gayet iyiydi. 2011’den sonra, yaşadığım ilişkiyle birlikte magazine düştüm. Abartılı tanıtıldım. İşlerim bozuldu. Sanat çevresine göre artık magazine düştüm. Sergilerim ertelendi ya da iptal oldu.


 



Siz de bu yaşadıklarınıza fırsat tanımadınız mı?
- Ben de naif bir taraf da var; ne, nereye gider, lafları tartamıyordum, hele o zaman ki duygusallığımla.
Madem konu açıldı. Hâlâ adınız anıldığında, yaşadığınız iddia edilen ilişkiden dolayı isminizin başına ‘Orhan Pamuk’un eski sevgilisi sıfatı konuyor... Bununla övünüyor mu yoksa kızıyor musunuz?
- Övünülecek bir şey değil. Bununla anılıyor olmak rahatsız bile ediyor. Eğer bu ilişki olmasaydı zaman içinde yaptığım işlerle sivrilirdim. Belki daha iyi olurdu.

 


Madem size bu kadar olumsuz yansıdı, neden demeçler verdiniz?
- Kapalı kapılar ardında buluşurduk. Gözden uzak yerlerde takılırdık. Ama o fotoğraflar çıktıktan sonra kapı duvar oldu, kayboldu. Bende çıkıp konuşayım, anlatayım, o da endişelenecek bir şey yokmuş anlasın istedim. Ama durumlar daha beter oldu. Ve reddetti.

SÖYLEŞİNİN PERDE ARKASI: YAPTIĞI İŞLERİ SADECE CİNSELLİĞE BAĞLAMAYIN
** Karolin Fişekçi’yle evinin yakınlarında sözleşiyoruz. Çekim için şapkaları, elbiseleri çantasına doldurmuş geliyor. İşlerinden dolayı karşımda vamp bir kadın görmeyi bekliyorum. Ama tam tersine... Ayağında babetleri, üzerinde yazlık elbisesiyle alabildiğine sade bir kadın var. Son zamanlarda kafayı spora takmış. Sağlıklı beslenmekle ilgileniyor.
** Fişekçi cinsellik mevzularını konuşmayı seviyor. Yüzü kızaranlardan değil. Hiç dar görüşlü olmadığını söylüyor. Marquis de Sade, Henry Miller gibi isimleri okumaya 16 yaşında başladığını anlatıyor. Ama yaptığı işlerin sadece buna bağlanmasından da rahatsız.


 

  • Paylaş:

Bunlarıda Beğenebilirsin

0 yorum