Merhaba! Az önce bir alışveriş videosu yükledim. Videoyu izlemek için buraya tıklayabilir, ürünlerin detaylı görselleri ve fiyatları için ise bu yazıyı okumaya devam edebilirsiniz. :)
Bobbi Brown Long Wear Cream Shadow - Uzun Süre Kalıcı Krem Far - 17 Malted - Satış fiyatı: 90 TL.
Benri 35'Li Kare Pamuk - 2,5 TL
İpek 70'li Disk Pamuk - 4,5 TL
Beverly Hills Formula Perfect White (Black) Diş Macunu - 12,90 TL.
Garnier Makyaj Temizleme Sütü - Kuru Ciltler - 11,90 TL.
Maybelline Master Drama Kohl Liner - Charcoal Grey - 19,90 TL.
Gosh Volumateur Waterproof Maskara - 26,90 TL.
Yazı boyunca başlığı (*) ile işaretlenmiş ürünler göreceksiniz. Bunlar, firma gönderisidir.
Günaydın! Anıl, Gözde ve Görkem üçlüsü olarak her Pazartesi yayınladığımız 3 Ürün, 3 Yorum serisinin bugünkü yazıları çekmecelerimiz üzerine olacak. Ben bu yazıyla sizlere kapatıcı çekmecemi açarken, Gözde buradaki yazısıyla allık, Anıl ise şuradaki yazısıyla far paleti çekmecesini sizlerle paylaşıyor olacak.
Beni bir süredir takip ediyorsanız, göz altı morluklarımdan hiç hoşnut olmadığımı ve bu durumun beraberinde getirdiği kapatıcı takıntımı biliyorsunuzdur. Koleksiyonumu ne kadar küçültürsem küçülteyim, boşaltmaya kıyamadığım tek çekmecem kesinlikle bu. Benim için tüm kriterlerin yanına tik attıran ürünü çoktan bulmuş olmama rağmen, yeni kapatıcılar denemekten de kendimi alamıyorum. Şimdi sizlere, an itibariyle çekmecemde bulunan, yeni deneyimlediğim ve uzun süredir bittikçe satın aldığım ürünleri kısa cümlelerle açıklayacağım.
1) NARS Radiant Creamy Kapatıcı
4. tüpümü de geçen hafta itibariyle bitirdiğim kapatıcım. 6ML'lik, sünger aplikatörlü bir formda geliyor. Göz altlarımı çok güzel örtüp aydınlatsa da, ufak da olsa çizgilenme yapıyor. Ben en çok, yüzümdeki kızarıklıklar, varsa sivilce izleri ve fondotenimin örtemediği bölgelerde başarılı buluyorum. Kapatmak istediğiniz bölgeyi pul pul yapmadan örtüyor. Yapısı oldukça kremsi. Bendeki rengi Light 2 Vanilla. MAC'te NW15'e denk geldiğini düşünüyorum. Bitirdikçe satın almaya devam edeceğim. Detaylı yazısı burada.
2) Maybelline Dream Lumi Touch
Her güzel şey gibi, artık ülkemizde bulunmayan bir ürün bu. Neden Maybelline raflarından kaldırıldığına anlam veremediğim, incecik yapısına rağmen göz altı morluklarını çok güzel örten ve göz çevremi asla kurutmayan, hem kapatan, hem de aydınlatan, kalem formda bir kapatıcı. Toplamda 3 tane bitirmiş olmam lazım. Şu an elimdeki ise, ürünü sevdiğimi bilen bir okuyucumun bana hediyesi. Tekrardan kavuşmam için Almanya'dan yolladı. Bu arada bendeki rengi 2 numarası. Benim tenimden biraz daha koyu ve somonumsu olması işime geliyor çünkü ben bu ürünü şu sıralar corrector (morluk silici) olarak kullanıyorum.
3) Make Up For Ever HD Kapatıcı (*)
Mufe'nin HD serisinin HD kameralarda harika görünmek için üretildiğini duymayan kalmamıştır. İşte bu ürün de o serinin kapatıcısı. Kalem formda ancak ucunda fırça yerine plastik bir aparat bulunuyor. Alttan kalemi çevirdikçe yukarıdaki plastikten ürün gelmeye başlıyor. Bu, çabuk bitmeye meyilli bir ürün. Zaten 1,5 ML. Bendeki rengi 315. Benim tenime göre biraz sarı. Ürünün yapısı ince ve kremsi ancak kapatıcılığı yoğun ve kurutucu bir yapısı var. Pudrayla sabitlesem de çizgilere dolduğu için ve HD performans anlamında bu serinin fondoteni kadar başarılı bulmadığım (çok iyi fotoğraf verdiğini düşünmediğim için) bitince satın almayacağım ürünlerden biri oldu. Yine de hakkını yemeyeyim, sabah sürüp akşam hala yeni uygulanmış gibi duran, aşırı kalıcı bir kapatıcı kendisi.
4) MAC Prep + Prime Aydınlatıcı Kalem
Yine bitirdikçe satın aldığım ürünlerden. Normalde Light Boost (sarı) rengini kullanıyorum ancak son alışverişimde Radiant Rose (açık pembe) rengini almıştım. Fırça uçlu, kalem formlu bir aydınlatıcı. İster kapatıcınızın altına, ister üstüne, isterseniz de yüzünüzün aydınlatmak istediğiniz noktalarına uygulayabiliyorsunuz. İçindeki minik ışıltılar sayesinde ışığı yansıtıyor ve fotoğraflarda güzel çıkmasının yanı sıra, kapatıcının üstüne uygulandığında mükemmel aydınlık sağlıyor. Oldukça bereketli bir ürün, bir tane satın alıp bir sene kullanıyorum ancak hep aynı şeyi kullanmaktan biraz sıkıldığım için bu tüp de bittiğinde bir süreliğine satın almayıp farklı şeyler deneyeceğim.
5) L'oreal True Match Kapatıcı
Maybelline Dream Lumi Touch ülkemizden kaldırıldığına göre, uygun fiyatlı favori kapatıcım artık bu. Fondotenini bir türlü sevemediğim (ama yağlı ciltler için harika bulduğum) True Match serisinin bu ürünü, oldukça sarı bir renk skalasına sahip, epey örtücü ve aydınlatıcı. Uzun uzun anlatmak istemiyorum çünkü detaylı yazısını şurada yazmıştım. Unutmadan, bendeki rengi 01-Ivory ve oldukça sarı olduğu için, altına corrector kullanmazsam morluklarımı örtmek yerine daha da ön plana çıkarıyor ancak Bobbi Brown correctorımın üzerine uyguladığımda tam da istediğim sonucu elde ediyorum.
6) MAC Pro Longwear Kapatıcı
Ne diyeyim ki. En sevdiğim kapatıcı. Çizgilere dolmayan, ben silene kadar sabit kalan, her şeyi örten, likit formda, 9ML'lik bir ürün. Tabii ki bitirdikçe yeniden aldığım ürünlerden. İyi bir göz altı kapatıcısı arıyorsanız ve altına yoğun bir göz çevresi nemlendiricisi kullanmaya da razıysanız başka ürün aramayın derim. Bu arada bendeki rengi NW15. Bu ürün, uygulandıktan sonra, yani gün içinde biraz koyulaşabilen bir ürün. Bu sebepten kendi rengimden bir ton açık almayı tercih ediyorum. Bu kapatıcıyı mükemmel sonuç almak için nasıl uyguladığımı şuradaki yazımda anlatmıştım.
7) Make Up For Ever Full Cover Kapatıcı (*)
Seneler önce kullanıp hayran kaldığım bir ürün. Göz çevresini kurutan ama her şeyi örten, suya dayanıklı, ağlasanız bile yerinden kıpırdamayan, neredeyse bir fondoten gramajına sahip (15 ML) çok başarılı bir kapatıcı. Tam benlik. Göz altımda beyaz bezeler yapmamış olsaydı kullanmaya devam edecektim ancak oluşturduğu açık renkli kabarcıklar haftalarca kaybolmayınca ürünü kullanmayı bıraktım. Zaten sonra da Pro Longwear'le tanıştım ancak geçtiğimiz aylarda firma bu ürünü bana tekrar gönderdi. Gerçekten özlemişim ancak hala cesaret edip de göz çevreme süremedim. Onun yerine bir türlü kapanmayan belirgin damarlarımın, kızarıklık ve fondotenimin örtemediği bölgelere uyguladığım bir ürün oldu kendisi. Bendeki rengi 4 numarası.
8) L.A. Girl Pro Conceal Kapatıcı (*)
MAC Pro Longwear'e muadil gösterilen bu ürün; oldukça uygun fiyatlı, sıkılabilir tüp formunda, fırça aparatlı, 8 gramlık bir kapatıcı. Şuradaki hesap ülkemize getiriyor ve satışını yapıyor. Zaten bana da kendisi hediye etti. Rengimi doğru tutturabilmiş olsaydım çok daha mutlu olurdum ama Light Ivory de benim mor göz altlarımı çok iyi örtüp karartmadığından sevdim diyebilirim. Bu arada bu da HD bir ürünmüş. Hakkında kesin cümleler kuracak kadar çok kullanmamış olsam da, ilk izlenimlerim; Pro Longwear'den çok daha kremsi ve tok bir yapıda olduğu, az da olsa çizgilere dolduğu ama mükemmel örttüğü şeklinde oldu. Sevdim.
9) Urban Decay Naked Skin Kapatıcı
Ne büyük heveslerle satın almıştım seni ama olmadı. Bir ürün bu kadar hafif olur mu? Göz çevremde varlığı yokluğu bir değil ancak çok da güzel örtüp aydınlatıyor. Bir de gözlerimin iç köşelerini pul pul yapmasaydı, kullanmaya devam edecektim. Kendisini elimden çıkardım. Şu anda yeni sahibine doğru yolda. Şurada detaylı videosu var. Bendeki rengi 01'di bu arada.
10) Bobbi Brown Creamy Corrector
Bobbi Brown Corrector, Bisque? Sanırım bu iki kalıp benimle özdeşleşti. Morluklarımla başa çıkmamın tek yolu. Senelerdir kullandığım, bittikçe de almaya devam edeceğim bir ürün. Detaylı yazısı şurada.
11) Başka çekmecede kaldığı için fotoğraflamayı unuttuğum ve bunu sonradan farkettiğim bir ürün daha var. O da yazısını şurada yazdığım Rimmel kapatıcım.
İşte böyle. Benim kapatıcı çekmecem bu şekilde. NARS Radiant Creamy kapatıcım bittiği için onu çekmeceden çıkarmak, UD kapatıcıyı da yeni sahibine göndermek durumunda kaldım. L'oreal True Match'i de Haziran ayı içerisinde bitirmeyi hedefliyorum. Bu çekmecenin yıldızları kesinlikle; Bobbi Brown corrector, MAC Pro Longwear kapatıcı. Siz hangi ürünleri kullanıyorsunuz? Sevgiler!
KAMPANYA SÜRESİ BOYUNCA 1 ADET FİYATINA 4 ADET
Günaydın! Bugün sizlerle, şu ana kadar en çok okunmuş olan ve hala da okunmaya devam eden yazılarımdan birkaçını paylaşacağım. Eğer okumadıklarınız varsa ya da tekrardan anımsamak isterseniz, linkler aşağıda. Çok mutlu haftasonları dilerim. :)
*Başlıkların üzerine tıklayarak yazılara ulaşabilirsiniz.
Merhaba! Bugün sizlere, tam 2 ay önce büyük beklentilerle satın aldığım Missha Black Ghassoul siyah nokta maskesini anlatacağım. Sanıyorum ki bu seride birden fazla çeşit var (sıkılaştırıcı maske vs.) ancak benim tercih ettiğim maske; soyulabilen, çene, burun, alın, hatta gözeneklerin açık olduğu tüm alanlarda da kullanılabilen bir burun maskesi. Ürünü satın almak ya da incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Linkteki öncesi/sonrası görsellerinden ürünün ne kadar iddialı olduğunu da görebilirsiniz.
İçerik konusunda ilgi ve bilgi bakımından epey zayıf olduğum için, ilgilenen okuyucularımın görmesi açısından kutunun arkasını da paylaşmak istedim. Unutmadan, bu ürün hayvanlar üzerinde test edilmiyor.
Siyah noktalarda gözle görülür bir temizlik sağladığını iddia ederken, gözenekleri sıkılaştırmayı da vaat ediyor. Temizlenmiş cilde uygulamamız gerektiği ve tahrişi azaltmak için altına nemlendirici kullanabileceğimiz belirtiliyor ancak ben en iyi sonucu, temizlenmiş ve tamamen kurulanmış cilde uyguladığımda alıyorum çünkü altına nemlendirici ya da ıslaklık bırakacak herhangi bir ürün kullandığınızda maske yüzünüze asla yayılmıyor. Gerçekten cildinize yapışmıyor, parmağınızda kalıyor. Buna, maskenin garip yapısının sebep olduğunu düşünüyorum.
El işi dersinde eğlencesine uhudan toplar yapardık hani, işte bu maske öyle bir yapıya sahip. Bildiğiniz toparlanmış uhu gibi. Oldukça yapışkan ve hayalinizdeki maske dokusuna sahip değil. Burnunuza top şeklinde koyup ellerinizde sağa sola yaymaya çalışıyorsunuz. Benim tavsiyem çok ince bir tabaka halinde sürmeniz ve tamamen kuru cilde uygulamanız. Aksi takdirde maske yer yer ıslak kalıyor ve soyulma, dolayısıyla temizleme işlemi de düzgünce gerçekleşemiyor.
Açıldıktan 6 ay sonra ömrü dolan bu maskenin 15 dakika içinde kuruduğunu da söylemeliyim. Ben geçen haftaya kadar yüzümde hep 15 dakika süreyle tuttum ve sonra soydum. Tam yazısını yazacakken, Missha'nın websitesindeki görsellerde, maskenin 30 dakika boyunca yüzde tutulduğunda daha etkili olduğunu gördüm ve 1 hafta boyunca bir de böyle kullanıp yazısını öyle yazayım dedim. 30 dakika boyunca beklediğimde maske daha iyi kurudu ve yüzümden tek hamlede çıkarabildim. Zaten en iyi sonucu maskeyi tek hamleyle soyduğunuzda alıyormuşsunuz. Bunun yanı sıra çok daha iyi temizlik sağladığını ve hiçbir hassasiyete yol açmadığını gözlemledim.
Siyah uhumsu yapısı ve keskin 404 kokusunu başta sevmesem de, uyguladıktan sonra pek de rahatsız etmediğini farkettim. Gelelim siyah nokta temizleme konusuna. Bende gerçekten işe yaradı mı?
Yazısını şurada yazdığım cihazları kullandığım dönemde siyah noktalarım neredeyse tamamen temizlenmişti ancak cihazları kullanmayı bırakınca özellikle burun kenarlarımda derin noktalar belirmeye başladı. Zaten bu sebepten bu maskeyi satın aldım.
Dediğim gibi, Missha'nın sitesindeki görseller fazlaca iddialı ancak ben 'aman Allah'ım, hiç siyah noktam kalmadı!' gibi bir durum tecrübe etmedim. Buna rağmen, 2 ay boyunca haftada 2 kullanım sonucu olarak gayet iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Bir de banyo sonrası, buhar sebebiyle açılan gözeneklere uygulandığında daha da net bir temizlik sağladığını görebiliyorum.
Gerçekten düzenli kullandım ve beni rahatsız eden ve çok derinde olmayan siyah noktalarımı epey azalttığını gözlemledim fakat hepsi bu. Tamamen temizlenme ya da derinde, bir türlü kaybolmayan siyah noktaları temizleme durumu söz konusu olmadı. Düzenli ilk birkaç kullanım sonrası sorunlu noktaların %50'sine yakın bir miktarını yok ediyor ama sonrasında durum stabil kalıyor. Yani; ilk birkaç kullanımdan sonra siyah noktalarınızın gözle görülür bir biçimde azaldığını ama sonrasında daha fazla bir değişiklik olmadığını gözlemliyorsunuz. Daha doğrusu bende böyle oldu. Belki kalan noktalar da uzun vadeli kullanımda temizlenir, ne dersiniz?
Aynı zamanda sebumu önlemeyi de iddia eden bir maske bu. Ne yazık ki ben her uygulamanın ertesi günü, yağ bezlerimin daha çok çalıştığını farkettim. Yani maske yaptığımın ertesi sabahında, yağdan ıslanmış burun çevremle karşılaştım. Maskenin, bu sebepten yalnızca bir noktaya kadar etkili olduğunu düşünmeye başladım. Kullanmaya devam edip sizleri Instagram ve Blogger üzerinden güncel durumdan haberdar edeceğim.
Uzun lafın kısası, fiyatına göre başarılı bulduğum, gayet güzel temizlik sağlayan, 30 dakika boyunca yüzde tutulup tek hamleyle soyulduğunda en iyi sonucu veren güzel bir maske. Satış fiyatı 35 Lira ve kapıda ödeyebiliyorsunuz. Missha markasını seviyorum ve bu maskeyi kullanmaya devam edeceğim. Sevgiler!
Merhaba! Bugün sizlere, Sigma'nın çok ses getiren 3D HD serisinin göz fırçasını tanıtacağım. Bu ürün, diğer birkaç fırçayla birlikte Sigma Beauty tarafından gönderilmişti. Paketten çıkan diğer fırçaları pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Çok gereksiz parçalar gönderilmiş. Onların da incelemelerini yapacağım zaten ama bu 3D precision fırçanın epey başarılı olduğunu söyleyebilirim.
İki yandan kesik, çatı kısmında sivrileşen şekliyle, sıradan bir kabuki fırçanın iki yandan ısırılıp koparılmış hali gibi. (O nasıl bir betimleme, inanın ben de anlamadım.) Badana metoduyla, yani yukarıdan aşağı duvar boyar gibi kullanabiliyorsunuz. Biraz ürün yemesine rağmen, göz altı kapatıcımı pürüzsüzce ve minimal bir şekilde uyguluyor. Özellikle kalın yapıdaki ürünleri, kalıp gibi durmadan dağıtabildiği için çok sevdim.
Sivri ve yumuşak ucu sayesinde, morlukların merkezi olan iç köşeler, kaş altı, burun kenarları ve kaşların arası gibi dar alanlara da kolayca ulaşıyor. Diğer kapatıcı fırçalarından farklı olarak kullanımı biraz zahmetli olan bu ürün, kirlendiğinde hiçbir işe yaramıyor, performansı hemen düşüyor. Çift taraflı olduğu için fırçayı ters düz ederek kullansanız da bir süre sonra kirlenen tüyler sebebiyle teninizde fırça darbeleri kalmaya başlıyor. Görkem tam bu sırada 'iyisin ama bir Beauty Blender değilsin' diyor. (Beauty Blender yazısı burada.)
Likit ürünlerden çok, daha tok yapıdaki kremsi ürünleri dağıtmada başarılı olduğunu düşünüyorum. Benefit Erase Paste, Bobbi Brown Creamy Corrector, NARS Radiant Creamy kapatıcı gibi ürünlerle uyumu inanılmaz başarılı.
Dediğim gibi; bir Beauty Blender değil ama yine de kapatıcı fırçalarım arasında en başarılı bulduklarımdan biri. Sigma'dan olmazsa olmaz tek fırçam ise F35 Tapered Highlighter (yazısı burada).
Likit ürünlerden çok, daha tok yapıdaki kremsi ürünleri dağıtmada başarılı olduğunu düşünüyorum. Benefit Erase Paste, Bobbi Brown Creamy Corrector, NARS Radiant Creamy kapatıcı gibi ürünlerle uyumu inanılmaz başarılı.
Dediğim gibi; bir Beauty Blender değil ama yine de kapatıcı fırçalarım arasında en başarılı bulduklarımdan biri. Sigma'dan olmazsa olmaz tek fırçam ise F35 Tapered Highlighter (yazısı burada).
İşte böyle. Mutlu haftalar! <3
Günaydın! Bugün, her Pazartesi olduğu gibi, Anıl, Gözde ve Görkem üçlüsü olarak #3urun3yorum serimizin yeni yazılarıyla karşınızdayız. Aynı markanın 3 farklı ürününü ya da bir ürünün 3 farklı rengini yorumladığımız önceki yazılarımıza, Instagram üzerinden #3urun3yorum etiketinden ulaşabilirsiniz.
Ben bugün sizlere The Balm'ın güzel allığı Down Boy'u anlatırken, Anıl The Balm'ın meşhur eyelinerını, Gözde ise bronzerını tanıtıyor olacak. Anıl'ın bloguna buradan, Gözde'nin bloguna da buradan ulaşabilirsiniz.
Far paletleri yere göğe sığdırılamayan The Balm'ın, allıklarının hakkının yendiğini düşünenlerdenim. Wet N Wild'ın farlarıyla (buraya tıklayabilirsiniz) tanıştıktan sonra, daha uygun fiyatlı ve daha pigmentli farlarla tanışabileceğime inanmıyorum. Allık konusunda ise, uygun fiyatlı markalar arasında The Balm kadar iyisiyle karşılaşmadım.
Koleksiyonumu küçültmek adına sebepsiz yere elimden çıkardığım The Balm Down Boy allık birkaç ay önce bir arkadaşım tarafından bana tekrar hediye edildi. Önce çekmecelerden birine koyup hiç açmadım, sonra bu rengi bir dönem ne kadar çok kullandığımı ve bana pembeden başka hiçbir allık tonunun yakışmadığını anımsayıp sık kullanılanlar çekmeceme koydum ve o gün bugündür zevkle kullanıyorum.
Bazen bir ürünü çok sevseniz de hep aynı şeyi kullanmaktan sıkılabiliyormuşsunuz. Ben Down Boy'a da aynı haksızlığı yapmışım. Beyaz tenli herkese yakışacak, pembe allığı seven herkesi doyuracak, tamamen mat, aşırı pigmentli ve 9.9 gramlık epey bereketli bir ürün. Yanaklara sürüldüğünde siz silene kadar silikleşmiyor, uçup gitmiyor.
İndirimsiz fiyatı yanılmıyorsam 40 Lira civarında olan bu allığın performansı, fiyatının çok üstünde. Tatlı mı tatlı ambalajının yerinde NARS kutusu olsa rahatlıkla inanırdım çünkü en az NARS allıklar kadar kalıcı ve başarılı bir ürün. İndirim zamanı 20 Lira'ya yakalarsanız da tadından yenmez.
The Balm allıkların talk ve paraben içermediğini ve hayvanlar üzerinde test edilmediğini ve son olarak Gratis'lerde satıldığını hatırlatarak yazıma son veriyorum. Mutlu haftalar diliyorum. Çok sevgiler! <3
Günaydın! Nihayet benden en çok istenen videoyu çekebildim. MAC Kinda Sexy'e muadil gösterilen ama aslında olmayan rujları ve bence birebir aynısı olan uygun fiyatlı dupe'unu videoya aldım. (Dupe dedim çünkü muadil demekten, yazmaktan fenalık geldi.)
Wet N Wild Just Peachy incelememe buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Golden Rose Velvet Matte 03'ü ise şuradan okuyabilirsiniz.
Video için ise buraya tıklayabilirsiniz. Mutlu haftasonları, iyi tatiller. :)
Günaydın! Geçtiğimiz haftalarda paylaştığım 5'li blog yazılarımı (5 favori MAC ürünüm, 5 uygun fiyatlı ürünüm…) videoya dökeceğimi söylemiştim. Arşivimde video halinde de bulunmalarını istiyorum. Serinin ilk yazısı çoktan Youtube kanalıma yüklendi. 2,5 dakikalık videomu umarım keyifle izlersiniz.
Merhaba! Bugün sizlere, tam 1 aydır kullandığım bir ürünü anlatacağım. Yine yabancı vloggerların yere göğe sığdıramaması üzerine gidip satın aldığım bir ürün olan Smashbox Primer Water'ı yakından inceleyelim mi?
Ülkemizde Sevil mağazalarında satılan Smashbox markasının en popüler ürünleri şüphesiz ki makyaj altı bazları. Hatta ben de, makyajımın kalıcılığını inanılmaz bir biçimde arttırıp yağ kontrolü sağlayan Light bazı şuradaki yazımda anlatmıştım.
Bu su ise; şu meşhur bazların sıvıya dönüştürülmüş hali gibi. Daha doğrusu, markanın makyaj bazlarının yaptığını yapmayı vaat eden, buna ek olarak hem makyaj altında, hem de üstünde kullanılabilen bir çeşit makyaj öncesi suyu/sabitleyici sprey. Yani öyle olduğunu iddia ediyor.
Makyaj öncesinde cilde sıkıldığında daha nemli bir zemin ve makyajın yüzümüze daha rahat yayılmasını vaat ediyor. Bu şekilde kullanıldığında, makyajın kalıcılığını arttıracağının da altını çiziyor. Yüze 20-25 cm uzaklıktan püskürtülmesi gerekiyor.
Ürünün gözle temas etmemesi ve serin bir yerde muhafaza edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda ekstra ferahlık için buzdolabında saklanabiliyor. Ben özellikle yaz aylarında bu şekilde kullanmayı tercih ediyorum. Sıcaktan bunaldığımda sabitleyici spreylerimi dolaptan çıkarıp yüzüme sıkıyorum.
Ülkemizde Sevil mağazalarında satılan Smashbox markasının en popüler ürünleri şüphesiz ki makyaj altı bazları. Hatta ben de, makyajımın kalıcılığını inanılmaz bir biçimde arttırıp yağ kontrolü sağlayan Light bazı şuradaki yazımda anlatmıştım.
Bu su ise; şu meşhur bazların sıvıya dönüştürülmüş hali gibi. Daha doğrusu, markanın makyaj bazlarının yaptığını yapmayı vaat eden, buna ek olarak hem makyaj altında, hem de üstünde kullanılabilen bir çeşit makyaj öncesi suyu/sabitleyici sprey. Yani öyle olduğunu iddia ediyor.
Makyaj öncesinde cilde sıkıldığında daha nemli bir zemin ve makyajın yüzümüze daha rahat yayılmasını vaat ediyor. Bu şekilde kullanıldığında, makyajın kalıcılığını arttıracağının da altını çiziyor. Yüze 20-25 cm uzaklıktan püskürtülmesi gerekiyor.
Ürünün gözle temas etmemesi ve serin bir yerde muhafaza edilmesi gerekiyor. Aynı zamanda ekstra ferahlık için buzdolabında saklanabiliyor. Ben özellikle yaz aylarında bu şekilde kullanmayı tercih ediyorum. Sıcaktan bunaldığımda sabitleyici spreylerimi dolaptan çıkarıp yüzüme sıkıyorum.
Silikon, alkol ve yağ içermeyen bu ürünün ömrü, paketi açıldıktan 24 ay sonra doluyor. Sert bir plastikten yapılan bu şişe 116 ML'lik su içeriyor. Tam 1 aydır neredeyse her gün kullanmama rağmen ürünün 3/4'ünden fazlası şişede duruyor. Bu sebepten epey bereketli olduğunu ve kolay kolay bitmeyeceğini düşünüyorum.
Benim Primer Water'la ilgili düşüncelerim ve deneyimlerime gelecek olursak…
Makyaj öncesinde, nemlendiriciden sonra, fondotenden önce yüzüme sıktığımda ciddi anlamda bir ferahlama ve 10 üzerinden 2 de olsa nemlendirme sağladığını söyleyeyim. Yapısı biraz yapışkan. Zaten bu yapışkanlık sayesinde makyajın yüzünüze daha iyi tutunmasını ve kalıcı olmasını sağlıyor. Yapışkanlık hissi bir süre sonra etkisini kaybediyor, üzerine fondoten uygulandığında ise çok daha hızlı kayboluyor. Bu arada, yapışkan dediysem öyle rahatsız edip yüzünüzü kaşındıracak kadar değil. Sadece diğer spreylere kıyasla biraz daha ıslak.
Makyajı kalıcı kılma konusunda, Smashbox Photo Finish makyaj bazları kadar başarılı değil. Photo Finish Light baz, makyajımı 10 üzerinden 9 kalıcı kılıyorsa, bu sprey anca 10 üzerinden 3.
Üzerine uygulanan makyajın dağılımını epey kolaylaştırıyor. Öyle ki, bunu direkt olarak yüzüme sıkmasam bile, makyaj fırçalarım ve makyaj süngerimi ıslatmak için kullanıyorum. Özellikle cildi kuru olanlar ya da mat, yayılımı zor fondotenler kullananlar bu yöntemi çok sevecektir.
Makyaj altına uygulamayı sevdim sevmesine ancak makyaj üstüne sıktığımda karşılaştığım sonuçtan pek memnun kalmadım. Başta bahsettiğim yapışkan dokuyu, bir saat uğraşıp yaptığınız makyajın üstüne boca edince sinir oluyorsunuz. O yapış yapışlık ten makyajınızda dalgalanmalara sebep olabiliyor. Daha da kötüsü, ne kadar uzaktan sıkılırsa sıkılsın, yüzünüze gelen damlacıklar kuruduğunda kuruyan gözyaşı gibi iz bırakıyor. Yine makyaj üstüne uygulandığında sabitleme adına hiçbir etkisini de göremediğimi belirteyim. Aksine, bu şekilde uygulandığında makyajımın ömrünü gözle görülür biçimde kısalttığını düşünüyorum.
Şöyle bir toparlarsak, en sevdiğim özellikleri; hassasiyet yaratmadan, alerji yapmadan burnunuza güzel gelen o çiçek kokusu, yüzü ferahlatması, makyaj öncesinde uygulandığında yüzü nemlendirmesi, ağırlık yapmaması, makyajın daha rahat uygulanmasını sağlaması ve daha kalıcı kılması. Sevmediğim yanları ise; özellikle makyaj sonrası yüze sıkıldığında iz bırakması, yapışkan yapısı ve biten makyajın üzerine nem bombası bırakmış gibi yüzümü fazlaca ıslak kılması. Hatta ne zaman makyaj üzerine sıksam, ertesi sabah burnumda minik yağ kabarcıkları oluşumu gözlemlediğimi de belirteyim. Bunun bir tesadüf olduğunu düşünmüyorum.
Satış fiyatı yanlış hatırlamıyorsam 91 Lira'ydı. Ben bu fiyatı hakedecek ya da bitince tekrardan satın alınacak (Bunlar benim düşüncelerim. Unutmayın, ciltler ve üründen beklentiler farklı olabilir.) bir ürün olduğunu düşünmüyorum. Makyajımı kalıcı kılan, çok severek kullandığım bir makyaj bazım zaten var. Yüzümü ferahlatmak, fırçalarımı ıslatmak ve makyaj sonrası yüzümdeki ürün fazlalığını alması için yine çok severek kullandığım ve bittikçe aldığım bir MAC Fix Plus'ım da var. Dolayısıyla Smashbox'ın bu suyuna pek de ihtiyacım yok.
Sevgiler! <3
Günaydın! Yeni haftanın ilk paylaşımı bu güzel dudak kalemi üzerine olacak. Bildiğiniz gibi biz üç arkadaş; Gözde, Anıl ve Görkem olarak, her Pazartesi sabahı uygun fiyatlı bir ürünün 3 farklı rengini tanıtıyoruz ancak bu hafta aynı markaya ait 3 farklı kategoriden ürünler anlatacağız. Ben sizlere Rimmel London'ın Indian Pink isimli kalemini anlatırken, Anıl yine Rimmel London'ın Extra 3D Lash maskarasını, Gözde ise Scandal Eyes serisinin göz kalemlerini tanıtıyor olacak. Anıl'ın yazısına buradan, Gözde'ninkine ise şuradan ulaşabilirsiniz.
Indian Pink, markanın Lasting Finish serisine ait dudak kalemlerinden. Klasik, kalemtraşla açılan kalem formunda. Dudak kaleminde asansörlü sistemi çok daha pratik buluyorum ama renk çok güzel olduğu için bu durumu görmezden geliyorum.
Rengi; vişne çürüğüne çalan kırmızımsı pembe (o nasıl bir tarif, ben de anlamadım) olarak tanımlayabilirim. Kalemin yapısı ise; ne çok sert, ne de çok yumuşak. Bence ideal kıvamda. Alta lip balm uygulayıp, kalemi ruj gibi tüm dudağıma sürmeyi çok seviyorum. Lip balmsız çok da rahat sürülmüyor ve dudaktaki ölü derileri ve çatlakları ön plana çıkarıyor. Bu sebepten, uygulamadan önce mutlaka dudak peelingi yapmak gerekiyor.
Kalıcılığı bende 1,5-2 saat kadar oluyor. Rimmel London'ı seviyorum. Bence uygun fiyatlı markalar arasında, en başarılı ürünlere sahip isimlerden biri. Dudak kalemlerini de, göz kalemleri ve maskaraları gibi başarılı buluyorum.
Bu kalemi Watsons'lardan 15 TL'ye satın alabilirsiniz. Sizin ruj olarak kullandığınız dudak kalemleri hangileri? Mutlu haftalar!
Şu yazılarımı okudunuz mu?
-Beauty Blender Dupe?
-Rimmel London Lasting Finish Kapatıcı